12 Ocak 2010 Salı

esip benle kalacaklar


evet her sınav arifesinde biraz stresli olduğum doğru...hele çalışasım yoksa, yeterli hissetmiyorsam daha da dar ediyorum dünyayı kendime..

bu sefer daha farklı streslerim de var tabi...sanki her şey için son şansmış gibi..sanki öyle..

o zaman işte dünyayı dar etmem sadece kendime değil etrafımdakilere de oluyor.

insan pişman olmamalı oysa değil mi? kendi verdiği kararlar için..

belki de ilk defa kendi kendime verdiğim bir radikal karar bu..patlamasından korkuyorum..bir yandan hayat hep kısıtlanıyo bişeylerle zaten..diyorum neden kısıtladım bir süreliğine de olsa?

sora da gelecek için bu gerek diyorum..yorulmam lazım..ama gücüm tükendiğinde de kaldıramıyorum kendimi ayağa..

kocaman oldum artık..hala isteyince ağlayınca olcakmış gibi mi hissediorum nedir..oysa istediklerimi yapaca kimse yok bunların akabinde..

çünkü kendi başınayım artık.

herkes yanımda ama ben yalnızım...yalnız olmam lazım ki başarayım..sevdiklerim desteğim olsun, göğüslerine kafamı koyup tazeleneyim.

hiç bir zaman şımarık olmadığımı sölerim aslnda sanırım ben en ala şımarıklardanım...şimdiye kadar hep mevcut düzenin yap dediğini yapmışım, yapma dediğini yapmamışım..istediğim olmayınca ağlamışım unutmuşum gitmiş sonra da.

kararı kendim vermeye gelince önemli konularda yakınmayı seçiyorum o yüzden..alışmadığım için.insanın 25inden sonra değişir mi karakteri? insan yetinmeyi öğrenir mi kendi elleriyle sahip olduklarıyla??


şimdi bakalım..yarın ki sınav için;

elimizde bir adet realizm, liberalism, neo-realism, neo-liberalism, marxism, alternative theoriler ve social constructivism var...akşam yemeğe kadar ilk 3ü nü dikkatli bir şekilde sora da diğer 3ünü dikkatli bir şekilde çalışıp yatmadan önce hepsini bir daha okuyup yatıp sabah da tekrar edersem elimde olduğum kadarı ile çalışmış olcam..

sora 4 günde take home halledip iktisata konsantre olcam...haftada bir-iki gün akşam dışarı çıksam, kafamı dağıtsam güzel güzel halletmez miyim??

sora da kütüphane seanslarına başlasam? müzik alsam yanıma güçlenmek için, ne bileyim termosa çay koysam götürsem...

matematikten tost yesem??ara da tuğbayla buluşup çay içsem?

sora iice konsantre olsam, yaptıkça yapasım gelse, çalışmaktan başıma ağrılar girse, hafif ateşlensem beynimi vermekten çalışırken ama sonra huzur içinde uyusam.. zaman geçse ben anlamasam..


şu an bir hedefim var, sonucun güzel olması, mülakatı bile geçmiş olmam sora da işe başlayacağımı bile bile bir hafta huzur içinde vakit geçirmem...

huzur içinde..

kalbim çarpmadan..

olabildiğince çabuk..

söz bu sefer elimden geleni yapıcam..kendimi de herkesi de mutlu edicem..hayatım istediğim gibi olcak...bi karar verdim yapıcam..

olmamasını düşünmicem..olmak zorunda..
güzel bakcam hayata..belki işten sora seramik kursuna ya da çok sesli korolara falan katılırım akşamları..alışveriş yaparım...yemeğe gideriz ailecenek ve canbucanak..hadi deriz bu akşam çıkışta önce sinema yapalım sora gidelim bişiler içelim kıtırda..

erguvanlar açsın hadi istanbula gidelim dielim bi hafta sonu..hiç o zaman gitmedim çünkü..bebekte kahvaltı yapalım sora karşıya geçip (sırf vapura binmiş olmak için) kanlıca da çay içelim..iskelenin dibinde..


balık tutan beyaz saçlı, şapkalı amca geçen amerikan ticaret gemisine "go home yankee" diye bağırsın avazı çıktığınca, gemi tınlamasın, biz gülelim ama saygı duyalım.


sora hayat daha da güzelleşir..


hep huzurlu sorunsuz ve mutlu oluruz..


çok mu zor??




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder